Bana seni anlat hikayesi ne bir yerden alıntı nede çalıntıdır. Bu hikaye tas tamam benim eserimdir.
Yıllar yıllar önce Efsun adında harika bir kız çocuğu varmış. Herkesin evladı kendine güzel gelir. Efsunun annesine de öyle gelmiş. Evlat kokusu dünyadaki cennet kokusudur.
Ben yavrularımı severken öyle seviyorum. Efsunun anne babası birbirinden ayrıymış. Efsunun tüm sorumluluğu annesine aitmiş. Her işine annesi koşarmış. Okul toplantılarına, yüzme kursuna, voleybol kursuna, aklınıza gelebilecek herşeyi için çaba annesine aitmiş.
İşti, evdi, çocukdu derken kadın hızla verdiği kilonun farkına varamamış. Taki bir düğün olup üzerine gardolabından birşeyler arayışına girene kadar.
Kadın her kıyafetin kendine neredeyse üç beden büyük geldiğini o an farketmiş.
Nasıl zayıfladına akıl erdirememiş.
Sonra doktora başvurmuş. Herkese hiçbirşey yokmuş yorgunluk sebebi diyerek geçiştirmiş.
Kızın velayetini babasına vermeye karar vermiş. Onun yapamayacağını bile bile…
Nitekim vermişte.
Kızın bir anda ders notları düşmüş ve bütün aktivetelerinde gerilemiş. Annesine isyan etmiş. Beni başından attı benden bıktı diye düşünmüş.
Bu durum benimle paylaşıldığında benim düşüncem çok farklı oldu. Bir anne olarak gariplik ortadaydı. O kadar sorumluluk sahibi bir anneyle bu yapılanlar uyumsuzdu.
Lakin ben bir yorum yapmadım. Iyileştirme yollarına baktım. Babasıyla nasıl bir geçim sağlayacak onu düzeltmeye çalıştım. Beni bilen bilir yargılamam yoktur.
Kız, babası hakkında neredeyse hiçbirşey bilmiyor. Dedim bugün kahvaltı hazırla hazırladı. Babası, nescafe alıp içmiş sadece lokma almamış ağzına.
Dedim şunu yap yaptı. Olmadı, olduramadık…
Oysa dışarıdan harika bir baba gözüküyor.
Fakat kızla baba hiç uyuşmuyor. Hayatta düzen yok. Kız surekli mutsuz.
Birgün kapıyı çaldık babamla hadi dedik gidiyoruz. Adam ben gelmicem, Efsun istiosa gitsin dedi.
Babam kolundan tuttuguyla bin arabaya dedi.
Önce bir yemek yedik sonra, eğlence merkezine gittik. Her bir adranalin yüklü eğlence oyuncağına kızla babayı yan yana oturttuk.
Kız her korkusunda babam diye sarıldı. Belkide adamın içi o an kaynadı oda yavrum diye sarıldı.
Sonra bu olayların üzerine babasıyla ve kızıyla konuştuk. Kız bana seni anlat baba dedi.
Bilmek istediği herseyi öğrenmeye çalıştı. Peki baba dedi peki Annem…
Adam bir ah çekti hadi kalkın dedi gidioz. Nereye? Efsunun annesine…
Napıcaz? Gelin siz dedi. Gittik çaldık, çaldık, çaldık…
Komşu dediki evdeydi az evvel geldi galiba. Çalmaya devam ettik çıkan olmadı. Aradık, aradık, aradık…
Bakan olmadı. Efsun telaşlandı nasıl olurda evde olur açmaz. Annem beni sildi tamamen diye başladı ağlamaya. Sakinleştirip gittik eve geri.
telefon gelmiş. Acil eve gelin diye. Gecenin yarısı kapı çaldı dediler birşey olmus.
Gittik hep beraber kadının evine. Meger biz kapıyı çalarken ya ölmüşmüş yada can çekisiyormuş. Meger kadın kanserin son evresinde ve tedavisi artık mümkün olmayan bir haldeymiş.
Yatırmışlar yere üzerinde bir çarşaf bir ay atamadım o çılıkları kulağımdan, bir ay içimden çıkmadı o haykırarak söylenen aşk sözleri. Ben sana geldim de senmi benden gittin diye. 🙁
Meğer kadın kızı bu yüzden uzaklaştırmış kendinden. Esiyle ise severek ayrılmışlar ki, birbirlerini evliyken karşılıklı çok kırılıyorlarmış.
Adamın o gün gidip bir yol bulası vardı. Belliydi halinden üzgünüm ki, fazla geçikmişti.
Evet sevgili sohbetbalim ailesi ben SuBat’ında dediği gibi yazarken birazda ağlarım. Lakin sohbet ederken mümkün olmuyor bazen duyguları göstermek.
Anlayacağınız yazılı sohbet ile kan kusarken kızılcık şerbeti içilebiliyor.
Okuduğumuz mektubunsa tefsiri yoktur galiba. Açıkcası benimde yazmaya mecalim yok.
Lakin sevgili yazılı sohbet eden dostlar. Ne kadar fedakarlık edebilirse bir insan o kadar fedakarlık var burada. Bir insan ne kadar insanı sevebilirse o kadar sevgi var burada.
Ben her iki insanıda ayakta alkışlıyorum. Hayatını kaybeden inci hanıma Allahtan rahmet diliyor ve geride kalan herkese rabbim sabır versin dileklerimi bir kez daha sunuyorum.
Böyle bir aşk demekki varmış. Bu hikaye gerçektir. Efsun ve Adnan beye de yazmam iznini verdiği için teşekkür ediyorum.
Saygılarımla Liva.
Yazar: Admin
Yayınlanma Tarihi: 31 Ağustos 2019
Kategori: Güzel hikayeler, Sohbet
Görüntüleme: 214 Defa
SubaT
İçimden bir şeyler kopup gitti adeta. Efsanesin Liva.! Adımı, makalende geçirdiğin için ayrıca minnettarım. İyi ki varsın.!
Liva
Teşekkür ederim SuBaT sende iyiki varsın
YaRen
Çok Duygulandım Liva Bir Anne Nasıl Dayanabildi Ya Ben Yapamam Son Gülerim De Olsa Sevdiklerimle Geçiririm.Rabbim Kimseyi Annesiz Babasız Koymasın.(Amin) Evlatsiz Hiç Koymasın.Eline Emeğine Yüreğine Sağlık Çook Güzel Bir Hikaye.
YaRen
Çok Duygulandım Liva Bir Anne Nasıl Dayanabildi Ya Ben Yapamam Son Gülerim De Olsa Sevdiklerimle Geçiririm.Rabbim Kimseyi Annesiz Babasız Koymasın.(Amin) Evlatsiz Hiç Koymasın.Eline Emeğine Yüreğine Sağlık Çook Güzel Bir Hikaye.
Liva
Amin canım gerçekten ben yazarken bir kez daha yaşadım sanki. Mekanı cennet olsun inşallah.
Ponny
Gercekten duygu yuklu Gozlerim dolarak okudum emegine saglik
eXaLeanS
Güzel Bir Yazı Tebrik Ederim...